1909 yılında Liverpool yakınlarındaki New Brigh­ton’da doğdu. Zengin bir pamuk tüccarı olan babası tarafından geleneksel İngiliz üst sınıf terbiyesiyle yetiştirildi. Sekiz yaşında yatılı okula gönderildi. Geçirdiği bir rahatsızlık sonucu, dokuz yaşında görme duyusunu büyük ölçüde yitirdi. On üç yaşında, başarılı bir ameliyatla yeniden görmeye başladı. Kısa bir süreliğine gittiği özel okulun dergisi Leys Fortnightly için şiirler ve öyküler yazdı. Ancak geleneksel burjuva eğitimine tepki göstererek okulu bıraktı. Babası onun Cambridge Üniversitesi’ne gitmesini ve üç ağabeyi gibi aile işinde çalışmasını beklerken, Lowry dünyayı gezmek ve edineceği deneyimlerden yazarlığı için yararlanmak istiyordu. 1927’de tayfa olarak bir gemiye binerek Çin’e doğru yola çıktı. Beş ay sonra geri döndüğünde, ilk romanı Ultramarine’e yetecek kadar malzeme toplamıştı. Babasının gönlü olsun diye gittiği Cam­bridge’ten 1932’de mezun olduktan sonra, Londra ve Paris’te yaşadı. 1935’te ABD’ye giderek Hollywood camiasına girdi. 1936-1944 yılları arasında yazdığı başyapıtı Yanardağın Al­­tın­da’da, bu dönemde öğrendiği sinema tekniklerinden ya­­rar­lan­dı. Geri dönüşlerle dolu bu otobiyografik romanda, ya­­ban­cı­laşma, aşk, politik idealizm ve mit temaları iç içe geçer. Lowry, 14 yaşında alkole başladığı, kendi kendini yok etme ar­­zusunun damgasını vurduğu yaşamına 1957’de, 48 yaşındayken son verdi. Hear Us O Lord from Heaven Thy Dwelling Place (Cennetteki Yerinden Kulak Ver Bize Tan­rım) adlı öy­­kü kitabı 1961’de, Seçme Şiirler’i ise bir yıl sonra ya­­­yım­­lan­­dı.