-134438
387766
https://www.ilknokta.com/luther-link/seytan-yuzu-olmayan-maske.htm
Şeytan - Yüzü Olmayan Maske
15.30
Bugün Şeytan denince, korkunç bir yaratık geliyor gözümüzün önüne. Oysa Rönesans sanatçıları onu çok farklı görüyorlardı. Şeytan, boynuzları, kuyruğu ve tırnağıyla sanatçının imgelemine düşmeden önce tebdili kıyafet geziyordu. Ancak VI. yüzyıldan XVI. yüzyıla kadar resimlenmiş el yazması kitaplarda, resimlerde ve heykellerdeki Şeytan temsili, zamanın teolojik ve politik tartışmalarına bağlı olarak değişikliğe uğradı. Resimlerde belli bir Şeytan modelinin olmayışı, Mezopotamya'ya ait ve klasik figürlerin yanlış yorumlanması, kilisenin sapkınlara karşı değişen tutumu, Şeytan'ın temsil ediliş biçiminde belirleyici oldu. Peki ama kılıktan kılığa giren bu yaratık kimdir gerçekte? Neden hep erkek olarak çiziliyor? Tanrı'nın düşmanı mı, vekili mi? Tanrı'nın evrensel ceza sistemini yöneten etkili bir hizmetçisi olmasın? Neden hiçbir zaman cehennemde acı çekerken resmedilmemiştir? Belirleyici özelliği olan alev alev saçlarının ve işkence aletlerinin kaynağı nedir? Şeytan, ortaçağ ve Rönesans sanatında bir gösterge olarak kalmıştır, hiçbir zaman sanatsal bir simge olmamıştır, diyor Luther Link bu kitabında. Soljenitsin ise, Shakespeare'de kötü karakterleri frenleyen, ideolojilerinin olmayışıdır, diyor. Tıpkı ideoloji yoksunluğunun şiddeti meşrulaştırması, dehşetengiz olayların insana doğal gelmesi gibi, Şeytan da Hıristiyan kiliselerinin Haçlı seferlerini haklı göstermiştir. Yoksa Şeytan kilisenin ideolojik bir silah olarak ürettiği bir figürden mi ibarettir? Hayır, o gerçek. Batı uygarlığının bir parçası. Belki de Şeytan'ın bizi bu denli ilgilendirmesinin nedeni, Tanrı'yı, Tanrı'nın onu tanımladığı gibi, aynı kesinlikte tanımlaması. Ya da Joseph Conrad'a kulak verecek olursak: "Doğaüstü bir kötülük kaynağına duyulan inanç gereksizdir, zira insanlar kendi başlarına her türlü kötülüğü yapmaya muktedirdir."
Kötülüğün çağlar boyu sanat ve edebiyattaki tezahürleriyle ilgilenenler için kapsamlı bir rehber kitap.
The Herald
Son derece eğlenceli ve bilgilendirici... Okurun ilgisini sürekli canlı tutan, nüktedanlık ve tutkuyla yazılmış bir kitap.
The Spectator
(Arka Kapak)
Kötülüğün çağlar boyu sanat ve edebiyattaki tezahürleriyle ilgilenenler için kapsamlı bir rehber kitap.
The Herald
Son derece eğlenceli ve bilgilendirici... Okurun ilgisini sürekli canlı tutan, nüktedanlık ve tutkuyla yazılmış bir kitap.
The Spectator
(Arka Kapak)
- Açıklama
- Bugün Şeytan denince, korkunç bir yaratık geliyor gözümüzün önüne. Oysa Rönesans sanatçıları onu çok farklı görüyorlardı. Şeytan, boynuzları, kuyruğu ve tırnağıyla sanatçının imgelemine düşmeden önce tebdili kıyafet geziyordu. Ancak VI. yüzyıldan XVI. yüzyıla kadar resimlenmiş el yazması kitaplarda, resimlerde ve heykellerdeki Şeytan temsili, zamanın teolojik ve politik tartışmalarına bağlı olarak değişikliğe uğradı. Resimlerde belli bir Şeytan modelinin olmayışı, Mezopotamya'ya ait ve klasik figürlerin yanlış yorumlanması, kilisenin sapkınlara karşı değişen tutumu, Şeytan'ın temsil ediliş biçiminde belirleyici oldu. Peki ama kılıktan kılığa giren bu yaratık kimdir gerçekte? Neden hep erkek olarak çiziliyor? Tanrı'nın düşmanı mı, vekili mi? Tanrı'nın evrensel ceza sistemini yöneten etkili bir hizmetçisi olmasın? Neden hiçbir zaman cehennemde acı çekerken resmedilmemiştir? Belirleyici özelliği olan alev alev saçlarının ve işkence aletlerinin kaynağı nedir? Şeytan, ortaçağ ve Rönesans sanatında bir gösterge olarak kalmıştır, hiçbir zaman sanatsal bir simge olmamıştır, diyor Luther Link bu kitabında. Soljenitsin ise, Shakespeare'de kötü karakterleri frenleyen, ideolojilerinin olmayışıdır, diyor. Tıpkı ideoloji yoksunluğunun şiddeti meşrulaştırması, dehşetengiz olayların insana doğal gelmesi gibi, Şeytan da Hıristiyan kiliselerinin Haçlı seferlerini haklı göstermiştir. Yoksa Şeytan kilisenin ideolojik bir silah olarak ürettiği bir figürden mi ibarettir? Hayır, o gerçek. Batı uygarlığının bir parçası. Belki de Şeytan'ın bizi bu denli ilgilendirmesinin nedeni, Tanrı'yı, Tanrı'nın onu tanımladığı gibi, aynı kesinlikte tanımlaması. Ya da Joseph Conrad'a kulak verecek olursak: "Doğaüstü bir kötülük kaynağına duyulan inanç gereksizdir, zira insanlar kendi başlarına her türlü kötülüğü yapmaya muktedirdir."
Kötülüğün çağlar boyu sanat ve edebiyattaki tezahürleriyle ilgilenenler için kapsamlı bir rehber kitap.
The Herald
Son derece eğlenceli ve bilgilendirici... Okurun ilgisini sürekli canlı tutan, nüktedanlık ve tutkuyla yazılmış bir kitap.
The Spectator
(Arka Kapak)Stok Kodu:-134438Boyut:14.0x20.0Sayfa Sayısı:261Basım Tarihi:2003-01Çeviren:Emek ErgünKapak Türü:CiltsizKağıt Türü:2. HamurDili:Türkçe
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
- Yazarın Diğer Kitapları
- Yayınevinin diğer kitapları