9789944826402
494828
https://www.ilknokta.com/kutuphaneci-1.htm
Kütüphaneci
23.38
Judith Kuckart, "Her hareketin hedefi durağanlıktır, çünkü her hareketin sonunda kalıcı bir şey olması gerekir," sözüyle süslediği Kütüphaneci ile bizleri duvarın ayırdığı Berlin'e götürüyor. Şehrin enfes tasviri, bir kütüphaneci ve bir dansçının ilişkisi, karakterlerin kesif mazileri, en mahrem anlar ve hisler, iz bırakan bir anlatım tarzıyla gözümüzde canlanıyor."(...) Girişteki raftan bir yığın kitap çıkarmış ve bunları yere aynı yükseklikte iki kule gibi üst üste dizmiş, diz çöküp ellerini yere koymuştu. Yedi, sekiz, dokuz derken terlemeye, ayakuçları ve sonra kolları titremeye başlamıştı. On birde bıraktı. Elleri yorgunluktan terlemiş, Thomas Mann'ın yüzüne yapışmıştı. Kitabın üstüne vurdu, omzuna kastetmişti, Thomas Mann'ın omzuna. Ona sesli sesli dedi ki: Kütüphaneci artık kitap okumuyor. Böylece yarın kitaplarının üzerinde on beş kez şınav çekmeyi başaracak ve bunu yaparken de gözlüğünü çıkaracak. Kütüphanecinin Jelena için nasıl antrenman yaptığını göreceksin. Sen de benim yerimde olsan yaparsın bunu. Düşünsene...Thomas Mann olunca aklına hiçbir şey gelmemişti, hiçbir şey. Ama Heimito von Doderer olunca başkaydı. Yarın onu en üste koyacaktı.Hans-Ullrich ayağa kalkıp banyoya gitti. Bir çift olabilirlerdi. Normal bir çift. Çocuklu. Çocuk olmazsa daha iyi diye karar verdi Hans-Ullrich ve terini sildi. (...)"
- Açıklama
- Judith Kuckart, "Her hareketin hedefi durağanlıktır, çünkü her hareketin sonunda kalıcı bir şey olması gerekir," sözüyle süslediği Kütüphaneci ile bizleri duvarın ayırdığı Berlin'e götürüyor. Şehrin enfes tasviri, bir kütüphaneci ve bir dansçının ilişkisi, karakterlerin kesif mazileri, en mahrem anlar ve hisler, iz bırakan bir anlatım tarzıyla gözümüzde canlanıyor."(...) Girişteki raftan bir yığın kitap çıkarmış ve bunları yere aynı yükseklikte iki kule gibi üst üste dizmiş, diz çöküp ellerini yere koymuştu. Yedi, sekiz, dokuz derken terlemeye, ayakuçları ve sonra kolları titremeye başlamıştı. On birde bıraktı. Elleri yorgunluktan terlemiş, Thomas Mann'ın yüzüne yapışmıştı. Kitabın üstüne vurdu, omzuna kastetmişti, Thomas Mann'ın omzuna. Ona sesli sesli dedi ki: Kütüphaneci artık kitap okumuyor. Böylece yarın kitaplarının üzerinde on beş kez şınav çekmeyi başaracak ve bunu yaparken de gözlüğünü çıkaracak. Kütüphanecinin Jelena için nasıl antrenman yaptığını göreceksin. Sen de benim yerimde olsan yaparsın bunu. Düşünsene...Thomas Mann olunca aklına hiçbir şey gelmemişti, hiçbir şey. Ama Heimito von Doderer olunca başkaydı. Yarın onu en üste koyacaktı.Hans-Ullrich ayağa kalkıp banyoya gitti. Bir çift olabilirlerdi. Normal bir çift. Çocuklu. Çocuk olmazsa daha iyi diye karar verdi Hans-Ullrich ve terini sildi. (...)"Stok Kodu:9789944826402Boyut:13.50x21.00Sayfa Sayısı:272Basım Yeri:İstanbulBasım Tarihi:2013-02Çeviren:Gökhan YücelKapak Türü:CiltsizKağıt Türü:2. HamurDili:TürkçeOrijinal Adı:Der Bibliothekar
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
- Yazarın Diğer Kitapları
- Yayınevinin diğer kitapları