Jaguar Edebiyat Seti - 5 Kitap Takım
%15
İNDİRİM
78,00 TL
66,30 TL
Tükendi
2789786017737
606837
https://www.ilknokta.com/jaguar-edebiyat-seti-5-kitap-takim.htm
Jaguar Edebiyat Seti - 5 Kitap Takım
66.30
Setin İçindeki Kitaplar;
Kağıt Ev
Bazı insanlar kitap okumaz, bazıları okur ve kimileriyse okumakla kalmayıp onlarla birlikte yaşar. Kâğıt Ev, işte bu kitap tutkunlarından Carlos Brauer'in ve onun -bir edebiyat profesörü olan- Bruma Lennon'la olan gizemli ilişkisinin, bu ilişkinin gün yüzüne çıkmasına neden olan bir Joseph Conrad cildinin, kitap ve okuma aşkıyla dolu yaşamların hikâyesi...
Arjantinli yazar Carlos Maria Dominguez'in, yayımlandığı her ülkede büyük ilgi uyandıran novellasını Seda Ersavcı İspanyolca aslından çevirdi. Peter Sis'in çizimleri ve Cem Ersavcı'nın kapak fotoğrafıyla, kalın ciltlerin arasında saklanacak bir mücevher...
Hadula - Bir Ada Öyküsü
"Modern Yunan nesrinin en büyük yazarı."
-Milan Kundera-
"Kurgunun mucizevi doğasını bize Hadula: Bir Ada Öyküsü gibi kitaplar gösterir."
-Gabriel Josipovici-
Hadula, yaşadığı adadaki dertlilerin kapısını çaldıkları yoksul bir kadındır. Şifalı bitkilerden hazırladığı ilaçlarla şifa dağıtır hastalara. Ve yaşlı Hadula, sonunda her şeyin kökeni olan bir soruna da çözüm bulur: Yaşamak sorununa.
Papadiamantis, dönemin sosyal ve ekonomik şartlarının -özellikle kadınlar üzerindeki- etkisini göstermekle kalmaz; suçun cezaya, iyiliğin kötülüğe karıştığı o gizemli bölgeye insan ruhunun adım adım nasıl çekildiğini de ustalıkla resmeder. Hiç aklımıza bile gelmeyenlerin nasıl da başımıza gelebileceğini, kaderimizden kaçmak için çırpınırken kendi kaderimizi yaratışımızı ve bu sırada yaşadığımız iç hesaplaşmaları, tutkuyla anlattığı bu trajik öyküyle gösterir.
Tiyatro oyunlarına, operalara konu olan ve antik Yunan efsanelerine sırtını dayamış bu modern Yunan klasiğini, Yasemin Aydın'ın Yunancadan çevirisi ve Herkül Millas'ın önsözüyle sunuyoruz.
Sessizlik ve Gürültü
Yazar Fethi Şiyn, ülkenin mutlak hâkimi olan Lider'in iktidara gelişinin yirminci yıl kutlamalarının yapıldığı sıcak bir güne açar gözlerini. Tıpkı diğer sabahlarda olduğu gibi, propaganda şarkılarının gümbürtüsü sloganların kükreyişine karışmıştır. Düşündüklerini baskı nedeniyle yazamayan ama istenildiği gibi yazmaya da yanaşmayan ve sessiz kalan Şiyn, ülkenin doğal gerçekliği haline gelmiş bunaltıcı karmaşadan bir parça uzaklaşabilme umuduyla kendisini sokağa atar. Ne var ki polis tarafından dövülen bir öğrenciyi kurtarmaya çalıştığında "uzun bir gün"ün başlangıcında olduğundan habersizdir.
Şiyn, "bilinmeyen" bir Arap ülkesindeki zamanın ruhunu ve baskının şiddetini gösteren acı olaylara tanık olur. Lider için yanıp tutuştuğunu sandığı halkın ona fısıldayarak anlattıklarını dinler. İktidarın propaganda faaliyetlerinin işleyişini ve onu kendi sessizliğinden çıkarma planlarını öğrenir. Sadece bir gün içinde, bir devrin sinsi zalimliğinin ne denli korkutucu boyutlara ulaşabileceğini görür ve gösterir.
Modern Arap edebiyatının aykırı yazarı Suriyeli Nihad Sîris'in, distopya ile gerçekliğin kesiştiği incecik bir çizgide zarafetle yürüyen romanı Sessizlik ve Gürültü'yü Rahmi Er, Arapça aslından çevirdi.
O Gün İçin Bir Şemsiye
O Gün İçin Bir Şemsiye'nin kırk altı yaşındaki anlatıcısı, bir "ayakkabıdenetçisi"dir. Satışa sunulacak yeni modelleri test etmek için Frankfurtsokaklarında henüz sadece kendisinin giyebildiği ayakkabılarla gezinir.Hayatta kendi yolunu bulamamıştır, ama yolda eski aşklarını, arkadaşlarınıve anılarını bulur. Bir "varış noktası" yoktur görünürde, ama heradımda insan ruhunun görünmez yerlerine biraz daha yaklaşır. Sadecesokaklarda değil, bilincin coğrafyasında da yürür ve sıradan görünen birinsanın ne denli sıradışı olabileceğini düşündürür. Varoluşsal sorgulamalariçin alışılmadık ölçüde canlı üslubu ve keskin gözlem gücüyle eşyayave insanlara her baktığında hayatın bize unutturmaya çalıştığı bir gerçeğihatırlatır: Yine hayatın kendisini.
Hayatlarının yağmurlu ve uzun bir günden, bedenlerinin de o gün içingereken bir şemsiyeden başka bir şey olmadığını hissetme noktasına gelmiş insanların, Wilhelm Genazino'yla derin ve keyifli bir yürüyüşeçıkacakları O Gün İçin Bir Şemsiye'yi Çağlar Tanyeri Almanca aslından çevirdi.
Atocha'dan Ayrılış
Adam Gordon: Üniversiteyi bitirdikten sonra kazandığı "şiir bursu"yla İspanya'ya giden bir Amerikalı. Sorulursa İspanyol İç Savaşı ve şiir hakkında bir araştırma yaptığını söylüyor; ama kendi kişisel araştırmasından, örneğin derin bir sanat deneyiminin mümkün olup olmadığına dair sorgulamalarından kimseye bahsetmiyor. Sanatın doğasını veya klişelerini sadece iç sesiyle tartışıyor. Zaten ne yaptığını kendisi de pek bilmiyor. Edebî sahtekârlığının ne kadar da sahte olduğunu düşünürken sahici biri olup çıkıyor. Çoğu zaman dumanlı kafasıyla sadece etrafındaki insanlara değil, kendi kendisine de komik/trajikomik oyunlar oynuyor ve gündelik gerçeklikten ayrılan bir bilincin nerelere varabileceğini gösteriyor. Tüm düşünsel sakarlıklarına rağmen ne yapıp edip dünyanın ve kendisinin izleyicisi hâline geliyor. "Bir başkası" olarak görünmeye çalışırken, "bambaşka biri" oluyor: Atocha İstasyonu'nun bombalanmasıyla karışan Madrid'de, güncel bir "sanatçının genç bir adam olarak portresi"ni sunuyor. Atocha'dan Ayrılış, Hakan Toker'in çevirisiyle Türkçede.
"Günümüz hayatında sanat ve gerçekliğin kesişmesi üzerine olağanüstü bir roman."
-John Ashbery-
"Tek kelimeyle büyüleyici. Lerner'ın yalancı, haplara boğulmuş, kendisinden nefret eden, dâhiyane budalalıkların kahramanı tam anlamıyla unutulmaz bir karakter…"
-Paul Auster-
"Atocha'dan Ayrılış, zekâ dolu bir mizaha sahip; capcanlı ve her cümlesiyle özgün. Şimdiye dek okuduğumu hatırladığım hiçbir şeye benzemiyor."
-Jonathan Franzen-
(Tanıtım Bülteninden)
- Açıklama
Setin İçindeki Kitaplar;
Kağıt Ev
Bazı insanlar kitap okumaz, bazıları okur ve kimileriyse okumakla kalmayıp onlarla birlikte yaşar. Kâğıt Ev, işte bu kitap tutkunlarından Carlos Brauer'in ve onun -bir edebiyat profesörü olan- Bruma Lennon'la olan gizemli ilişkisinin, bu ilişkinin gün yüzüne çıkmasına neden olan bir Joseph Conrad cildinin, kitap ve okuma aşkıyla dolu yaşamların hikâyesi...
Arjantinli yazar Carlos Maria Dominguez'in, yayımlandığı her ülkede büyük ilgi uyandıran novellasını Seda Ersavcı İspanyolca aslından çevirdi. Peter Sis'in çizimleri ve Cem Ersavcı'nın kapak fotoğrafıyla, kalın ciltlerin arasında saklanacak bir mücevher...
Hadula - Bir Ada Öyküsü
"Modern Yunan nesrinin en büyük yazarı."
-Milan Kundera-
"Kurgunun mucizevi doğasını bize Hadula: Bir Ada Öyküsü gibi kitaplar gösterir."
-Gabriel Josipovici-
Hadula, yaşadığı adadaki dertlilerin kapısını çaldıkları yoksul bir kadındır. Şifalı bitkilerden hazırladığı ilaçlarla şifa dağıtır hastalara. Ve yaşlı Hadula, sonunda her şeyin kökeni olan bir soruna da çözüm bulur: Yaşamak sorununa.
Papadiamantis, dönemin sosyal ve ekonomik şartlarının -özellikle kadınlar üzerindeki- etkisini göstermekle kalmaz; suçun cezaya, iyiliğin kötülüğe karıştığı o gizemli bölgeye insan ruhunun adım adım nasıl çekildiğini de ustalıkla resmeder. Hiç aklımıza bile gelmeyenlerin nasıl da başımıza gelebileceğini, kaderimizden kaçmak için çırpınırken kendi kaderimizi yaratışımızı ve bu sırada yaşadığımız iç hesaplaşmaları, tutkuyla anlattığı bu trajik öyküyle gösterir.
Tiyatro oyunlarına, operalara konu olan ve antik Yunan efsanelerine sırtını dayamış bu modern Yunan klasiğini, Yasemin Aydın'ın Yunancadan çevirisi ve Herkül Millas'ın önsözüyle sunuyoruz.
Sessizlik ve Gürültü
Yazar Fethi Şiyn, ülkenin mutlak hâkimi olan Lider'in iktidara gelişinin yirminci yıl kutlamalarının yapıldığı sıcak bir güne açar gözlerini. Tıpkı diğer sabahlarda olduğu gibi, propaganda şarkılarının gümbürtüsü sloganların kükreyişine karışmıştır. Düşündüklerini baskı nedeniyle yazamayan ama istenildiği gibi yazmaya da yanaşmayan ve sessiz kalan Şiyn, ülkenin doğal gerçekliği haline gelmiş bunaltıcı karmaşadan bir parça uzaklaşabilme umuduyla kendisini sokağa atar. Ne var ki polis tarafından dövülen bir öğrenciyi kurtarmaya çalıştığında "uzun bir gün"ün başlangıcında olduğundan habersizdir.
Şiyn, "bilinmeyen" bir Arap ülkesindeki zamanın ruhunu ve baskının şiddetini gösteren acı olaylara tanık olur. Lider için yanıp tutuştuğunu sandığı halkın ona fısıldayarak anlattıklarını dinler. İktidarın propaganda faaliyetlerinin işleyişini ve onu kendi sessizliğinden çıkarma planlarını öğrenir. Sadece bir gün içinde, bir devrin sinsi zalimliğinin ne denli korkutucu boyutlara ulaşabileceğini görür ve gösterir.
Modern Arap edebiyatının aykırı yazarı Suriyeli Nihad Sîris'in, distopya ile gerçekliğin kesiştiği incecik bir çizgide zarafetle yürüyen romanı Sessizlik ve Gürültü'yü Rahmi Er, Arapça aslından çevirdi.
O Gün İçin Bir Şemsiye
O Gün İçin Bir Şemsiye'nin kırk altı yaşındaki anlatıcısı, bir "ayakkabıdenetçisi"dir. Satışa sunulacak yeni modelleri test etmek için Frankfurtsokaklarında henüz sadece kendisinin giyebildiği ayakkabılarla gezinir.Hayatta kendi yolunu bulamamıştır, ama yolda eski aşklarını, arkadaşlarınıve anılarını bulur. Bir "varış noktası" yoktur görünürde, ama heradımda insan ruhunun görünmez yerlerine biraz daha yaklaşır. Sadecesokaklarda değil, bilincin coğrafyasında da yürür ve sıradan görünen birinsanın ne denli sıradışı olabileceğini düşündürür. Varoluşsal sorgulamalariçin alışılmadık ölçüde canlı üslubu ve keskin gözlem gücüyle eşyayave insanlara her baktığında hayatın bize unutturmaya çalıştığı bir gerçeğihatırlatır: Yine hayatın kendisini.
Hayatlarının yağmurlu ve uzun bir günden, bedenlerinin de o gün içingereken bir şemsiyeden başka bir şey olmadığını hissetme noktasına gelmiş insanların, Wilhelm Genazino'yla derin ve keyifli bir yürüyüşeçıkacakları O Gün İçin Bir Şemsiye'yi Çağlar Tanyeri Almanca aslından çevirdi.
Atocha'dan Ayrılış
Adam Gordon: Üniversiteyi bitirdikten sonra kazandığı "şiir bursu"yla İspanya'ya giden bir Amerikalı. Sorulursa İspanyol İç Savaşı ve şiir hakkında bir araştırma yaptığını söylüyor; ama kendi kişisel araştırmasından, örneğin derin bir sanat deneyiminin mümkün olup olmadığına dair sorgulamalarından kimseye bahsetmiyor. Sanatın doğasını veya klişelerini sadece iç sesiyle tartışıyor. Zaten ne yaptığını kendisi de pek bilmiyor. Edebî sahtekârlığının ne kadar da sahte olduğunu düşünürken sahici biri olup çıkıyor. Çoğu zaman dumanlı kafasıyla sadece etrafındaki insanlara değil, kendi kendisine de komik/trajikomik oyunlar oynuyor ve gündelik gerçeklikten ayrılan bir bilincin nerelere varabileceğini gösteriyor. Tüm düşünsel sakarlıklarına rağmen ne yapıp edip dünyanın ve kendisinin izleyicisi hâline geliyor. "Bir başkası" olarak görünmeye çalışırken, "bambaşka biri" oluyor: Atocha İstasyonu'nun bombalanmasıyla karışan Madrid'de, güncel bir "sanatçının genç bir adam olarak portresi"ni sunuyor. Atocha'dan Ayrılış, Hakan Toker'in çevirisiyle Türkçede.
"Günümüz hayatında sanat ve gerçekliğin kesişmesi üzerine olağanüstü bir roman."
-John Ashbery-
"Tek kelimeyle büyüleyici. Lerner'ın yalancı, haplara boğulmuş, kendisinden nefret eden, dâhiyane budalalıkların kahramanı tam anlamıyla unutulmaz bir karakter…"
-Paul Auster-
"Atocha'dan Ayrılış, zekâ dolu bir mizaha sahip; capcanlı ve her cümlesiyle özgün. Şimdiye dek okuduğumu hatırladığım hiçbir şeye benzemiyor."
-Jonathan Franzen-
(Tanıtım Bülteninden)
Stok Kodu:2789786017737Boyut:14.0x20.0Sayfa Sayısı:798Basım Tarihi:2015-07Çeviren:Yasemin AydınKapak Türü:CiltsizKağıt Türü:2. HamurDili:Türkçe
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
- Yayınevinin diğer kitapları