Dünya çocuklara göre değildi! Çocukların dünyası, evrenin keşfedilmemiş en güzel gezegeniydi. Çocuklarla arasının oldum olası iyi olmasını da içindeki çocukla olan çok uzun süreli ahenkli geçimine bağlıyordu ama içindeki çocuk büyümüştü. Eksilen takvim yapraklarıyla değil, yaşanmışlıkların çarpımıyla.
Çocukluğunun ayaz günlerinde ve ilk gençliğinin tenha gecelerinde içinde yankılanan iyimser fısıltılar onun sesiydi. Çok gürültülü ve gerilimli evin atmosferinden odasına kaçmayı ve kitaplara sığınmayı hep o öğütlemişti. Bu prag-matik öğreti, boşluklarda tutunmasını sağlamıştı. Emindi ki zedelenmiş ve kanatları kırılmış ruhunu, içindeki yaşlı çocuk maharetle onarmıştı.
Sayesinde üşümüyordu. Hücreyi andıran odası yeşermişti. Her gece yıldızlara bakarak uyuyordu artık. Günaşırı pencere pervazlarına güvercinler konuyordu. İyi hissediyordu. İyi olan her şeyi hissedebiliyordu. Hissetmenin rengi neydi bilmiyordu ama muhtemelen mavi olmalıydı. Dış dünyaya ait mavilere öylesine bakmıyordu, görüyordu. Mavinin iki yüz elli altı tonunu görebiliyordu. Sonsuzluk vardı mavide. Canlılık ve umut vardı. Mavi bir renk değildi, çok daha fazlasıydı.
(Tanıtım Bülteninden)
- Açıklama
Dünya çocuklara göre değildi! Çocukların dünyası, evrenin keşfedilmemiş en güzel gezegeniydi. Çocuklarla arasının oldum olası iyi olmasını da içindeki çocukla olan çok uzun süreli ahenkli geçimine bağlıyordu ama içindeki çocuk büyümüştü. Eksilen takvim yapraklarıyla değil, yaşanmışlıkların çarpımıyla.
Çocukluğunun ayaz günlerinde ve ilk gençliğinin tenha gecelerinde içinde yankılanan iyimser fısıltılar onun sesiydi. Çok gürültülü ve gerilimli evin atmosferinden odasına kaçmayı ve kitaplara sığınmayı hep o öğütlemişti. Bu prag-matik öğreti, boşluklarda tutunmasını sağlamıştı. Emindi ki zedelenmiş ve kanatları kırılmış ruhunu, içindeki yaşlı çocuk maharetle onarmıştı.
Sayesinde üşümüyordu. Hücreyi andıran odası yeşermişti. Her gece yıldızlara bakarak uyuyordu artık. Günaşırı pencere pervazlarına güvercinler konuyordu. İyi hissediyordu. İyi olan her şeyi hissedebiliyordu. Hissetmenin rengi neydi bilmiyordu ama muhtemelen mavi olmalıydı. Dış dünyaya ait mavilere öylesine bakmıyordu, görüyordu. Mavinin iki yüz elli altı tonunu görebiliyordu. Sonsuzluk vardı mavide. Canlılık ve umut vardı. Mavi bir renk değildi, çok daha fazlasıydı.(Tanıtım Bülteninden)
Hamur Tipi:2. HamurStok Kodu:9786256789579Boyut:13 x 19,5Sayfa Sayısı:92Basım Tarihi:2023Kapak Türü:İnce KapakDili:Türkçe
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
- Yazarın Diğer Kitapları
- Yayınevinin diğer kitapları