Metis Edebiyat Seti 3 - 5 Kitap Takım
Georges Perec,
Salman Rushdie,
Ralf Rothmann,
Maureen Freely,
Chris Abani
%20
İNDİRİM
107,50 TL
86,00 TL
Tükendi
9799753420029
605890
https://www.ilknokta.com/georges-perec/metis-edebiyat-seti-3-5-kitap-takim.htm
Metis Edebiyat Seti 3 - 5 Kitap Takım
86.00
Setin İçindeki Kitaplar;
Utanç
Salman Rushdie, Geceyarısı Çocukları'ndan hemen sonra kaleme aldı Utanç'ı. Bu iki görkemli roman daha şimdiden 20. yüzyıl klasikleri arasında sayılıyor. Çok sayıda dile çevrilen Utanç şimdi Türkçede. Hiç yabancılık çekmeyeceğiniz bir ülkede, tanıdık karakterler arasında, zevkle okuyacağınızı düşünüyoruz bu romanı. "Politik roman" diyebiliriz Utanç için. İktidar çılgınlığına kapılmış politikacılar, olgunlaşmamış gördükleri toplumun vasiliğine kendilerini atayan hırslı, "dinibütün" generaller, elbirliğiyle demokrasisi delik deşik edilmiş bir ülke... Müthiş bir ironi ve hüzünle anlatıyor Rushdie bu ülkeyi - politik romanların sıklıkla başvurduğu basmakalıp çözümlere rağbet etmeyen, zengin karakterlerle dolu bir alegori yaratarak başarıyor bunu.
Biri Ziya-ül Hak'a, ikisi baba-kız Butto'lara "hem benzeyen hem de benzemeyen" karakterlerin önemli roller üstlendiği bu olağanüstü roman, yine "benzeyen ama tam da Pakistan denemeyecek" bir ülkenin tarihini, utanç duygusunun prizmasından anlatmaya girişiriyor. Ayıbı, rezaleti, skandalları da içeren bir anlam zenginliği taşıyan bu utanç özellikle iki karakterde somutlanıyor: "Utanmazlığın" kişileşmiş hali, şişko doktor Ömer Hayyam Şakil ile başka insanların hissetmedikleri bütün utancı kendinde toplayan karısı Safiye Zeynep...
Uyuyan Adam
İnsanlardan nefret ettiğin anlamına gelmez bu, ne diye onlardan nefret edesin ki? Ne diye kendinden nefret edesin ki? Keşke insan türüne ait olmak, o dayanılmaz ve sağır edici gürültüyü de beraberinde getirmeseydi; keşke hayvanlar aleminden çıkıp aşılan o birkaç gülünç adımın bedeli, sözcüklerin, büyük tasarıların, büyük atılımların o dinmek bilmeyen hazımsızlığı olmasaydı!...
GraceLand
Bataklıklar üzerine kurulu, karmaşık, yoksulluğun ve yolsuzluğun kol gezdiği, ordunun hem yerüstü hem yeraltı dünyasını sıkı bir şekilde kontrol ettiği, insan hayatının sudan ucuz olduğu tehlikeli bir şehir: Lagos. Adını Elvis Presley'den alan ve bir gün onun gibi ünlü olmayı umut eden Elvis'in hayalleri ne kadar ışıltılıysa, içinde bulunduğu gerçek dünya bir o kadar karanlıktır: dağılmış bir aile ortamı, alkolik bir baba, işsizlik ve parasızlığa tek alternatif gibi görünen kısa vadeli, yasadışı kazançlar… Elinde yıllar önce ölen annesinin günlüğü ve zihninde geçmişin anılarıyla Lagos labirentinde dolanıp duran, çocukluktan yetişkinliğe geçerken kendine bir çıkış yolu arayan Elvis, birçok ikilemle boğuşur. Aileyle bireyi, gelenekle yeniliği, dürüst bir hayatla suça bulanmış bir hayatı, isyanla itaati karşı karşıya getiren bütün bu ikilemler, aslında sadece Elvis'in değil, bütün Nijerya toplumunun içinde bulunduğu açmazı yansıtır niteliktedir. Resmettiği tablo her ne kadar kasvetli olsa da, GraceLand renkli karakterler ve ilginç hikâyelerle, ince bir mizah anlayışıyla, Nijerya'ya has geleneklerle ve müzikle yoğrulmuş sürükleyici bir roman.
Genç Işık
Almanya'nın Ruhr bölgesinde yaşayan on iki yaşındaki Julian Collien, yeterince paraları olmadığı için sadece annesi ve kız kardeşinin tatile gitmesi üzerine evde madenci babasıyla kalmıştır. Olayların hep bir parça dışında duran, her zaman adeta bir seyirci durumunda olan, başına gelenlere sessizce katlanan Julian, komşularının üvey kızı Marusha, "hayvan kulübü"ndeki arkadaşları, yaşlı kaçık Pomrehn, ölü gömücü Jupp Dedesi ve diğerleriyle geçen uzun yaz günlerinde cinsellik ve ölümle tanışır. Sıcak, tembel yaz haftaları, kimi zaman kendi hayal gücünün esiri olan Julian'ın kendisinin yol açmış olduğunu düşündüğü bir felakete doğru yol almaktadır. Rothmann gözlem gücünün keskinliği ve detayların tasvirindeki inceliğiyle gündelik yaşamın sıradan olay ve ayrıntılarından kalkarak şiirsel bir dille büyülü atmosfer yaratıyor.
Aydınlanma
70'li yıllar, Robert Kolej. Günümüzdeki bir kayboluş hikâyesinin izini İstanbul'da süren Amerikalı gazeteci M'nin yolu tekrar geçmişe, o yıllardaki sandık cinayetine bağlanır. Öğrenci olayları, darbeler, krizler, içe kapanma ve dışa açılma süreçlerinin ardından Türkiye çok değişmiştir. Diğer yandan değişen hiç bir şey yoktur: Sahnedeki karakterlerin çoğu aynıdır, ama şimdi yüzlerinde farklı maskeler vardır... Yaşanırken anlaşılamamış olayları bugün anlayabilmenin yolu var mı? Kâğıtları yeniden kararak yüzleştiğimizde geçmişin sırları ele geçirilebilir mi? Aydınlanma mümkün mü?
- Açıklama
Setin İçindeki Kitaplar;
Utanç
Salman Rushdie, Geceyarısı Çocukları'ndan hemen sonra kaleme aldı Utanç'ı. Bu iki görkemli roman daha şimdiden 20. yüzyıl klasikleri arasında sayılıyor. Çok sayıda dile çevrilen Utanç şimdi Türkçede. Hiç yabancılık çekmeyeceğiniz bir ülkede, tanıdık karakterler arasında, zevkle okuyacağınızı düşünüyoruz bu romanı. "Politik roman" diyebiliriz Utanç için. İktidar çılgınlığına kapılmış politikacılar, olgunlaşmamış gördükleri toplumun vasiliğine kendilerini atayan hırslı, "dinibütün" generaller, elbirliğiyle demokrasisi delik deşik edilmiş bir ülke... Müthiş bir ironi ve hüzünle anlatıyor Rushdie bu ülkeyi - politik romanların sıklıkla başvurduğu basmakalıp çözümlere rağbet etmeyen, zengin karakterlerle dolu bir alegori yaratarak başarıyor bunu.
Biri Ziya-ül Hak'a, ikisi baba-kız Butto'lara "hem benzeyen hem de benzemeyen" karakterlerin önemli roller üstlendiği bu olağanüstü roman, yine "benzeyen ama tam da Pakistan denemeyecek" bir ülkenin tarihini, utanç duygusunun prizmasından anlatmaya girişiriyor. Ayıbı, rezaleti, skandalları da içeren bir anlam zenginliği taşıyan bu utanç özellikle iki karakterde somutlanıyor: "Utanmazlığın" kişileşmiş hali, şişko doktor Ömer Hayyam Şakil ile başka insanların hissetmedikleri bütün utancı kendinde toplayan karısı Safiye Zeynep...
Uyuyan Adam
İnsanlardan nefret ettiğin anlamına gelmez bu, ne diye onlardan nefret edesin ki? Ne diye kendinden nefret edesin ki? Keşke insan türüne ait olmak, o dayanılmaz ve sağır edici gürültüyü de beraberinde getirmeseydi; keşke hayvanlar aleminden çıkıp aşılan o birkaç gülünç adımın bedeli, sözcüklerin, büyük tasarıların, büyük atılımların o dinmek bilmeyen hazımsızlığı olmasaydı!...
GraceLand
Bataklıklar üzerine kurulu, karmaşık, yoksulluğun ve yolsuzluğun kol gezdiği, ordunun hem yerüstü hem yeraltı dünyasını sıkı bir şekilde kontrol ettiği, insan hayatının sudan ucuz olduğu tehlikeli bir şehir: Lagos. Adını Elvis Presley'den alan ve bir gün onun gibi ünlü olmayı umut eden Elvis'in hayalleri ne kadar ışıltılıysa, içinde bulunduğu gerçek dünya bir o kadar karanlıktır: dağılmış bir aile ortamı, alkolik bir baba, işsizlik ve parasızlığa tek alternatif gibi görünen kısa vadeli, yasadışı kazançlar… Elinde yıllar önce ölen annesinin günlüğü ve zihninde geçmişin anılarıyla Lagos labirentinde dolanıp duran, çocukluktan yetişkinliğe geçerken kendine bir çıkış yolu arayan Elvis, birçok ikilemle boğuşur. Aileyle bireyi, gelenekle yeniliği, dürüst bir hayatla suça bulanmış bir hayatı, isyanla itaati karşı karşıya getiren bütün bu ikilemler, aslında sadece Elvis'in değil, bütün Nijerya toplumunun içinde bulunduğu açmazı yansıtır niteliktedir. Resmettiği tablo her ne kadar kasvetli olsa da, GraceLand renkli karakterler ve ilginç hikâyelerle, ince bir mizah anlayışıyla, Nijerya'ya has geleneklerle ve müzikle yoğrulmuş sürükleyici bir roman.
Genç Işık
Almanya'nın Ruhr bölgesinde yaşayan on iki yaşındaki Julian Collien, yeterince paraları olmadığı için sadece annesi ve kız kardeşinin tatile gitmesi üzerine evde madenci babasıyla kalmıştır. Olayların hep bir parça dışında duran, her zaman adeta bir seyirci durumunda olan, başına gelenlere sessizce katlanan Julian, komşularının üvey kızı Marusha, "hayvan kulübü"ndeki arkadaşları, yaşlı kaçık Pomrehn, ölü gömücü Jupp Dedesi ve diğerleriyle geçen uzun yaz günlerinde cinsellik ve ölümle tanışır. Sıcak, tembel yaz haftaları, kimi zaman kendi hayal gücünün esiri olan Julian'ın kendisinin yol açmış olduğunu düşündüğü bir felakete doğru yol almaktadır. Rothmann gözlem gücünün keskinliği ve detayların tasvirindeki inceliğiyle gündelik yaşamın sıradan olay ve ayrıntılarından kalkarak şiirsel bir dille büyülü atmosfer yaratıyor.
Aydınlanma
70'li yıllar, Robert Kolej. Günümüzdeki bir kayboluş hikâyesinin izini İstanbul'da süren Amerikalı gazeteci M'nin yolu tekrar geçmişe, o yıllardaki sandık cinayetine bağlanır. Öğrenci olayları, darbeler, krizler, içe kapanma ve dışa açılma süreçlerinin ardından Türkiye çok değişmiştir. Diğer yandan değişen hiç bir şey yoktur: Sahnedeki karakterlerin çoğu aynıdır, ama şimdi yüzlerinde farklı maskeler vardır... Yaşanırken anlaşılamamış olayları bugün anlayabilmenin yolu var mı? Kâğıtları yeniden kararak yüzleştiğimizde geçmişin sırları ele geçirilebilir mi? Aydınlanma mümkün mü?
Stok Kodu:9799753420029Boyut:14.0x21.0Sayfa Sayısı:1424Kapak Türü:CiltsizKağıt Türü:2. HamurDili:Türkçe
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
- Yazarın Diğer Kitapları
- Yayınevinin diğer kitapları