Defne Uçkan Yorumluyor: Naomi:Bir Aptalın Aşkı
Naomi: Bir Aptalın Aşkı
Bugün Japon yazarların en önemlilerinden Jun'ichirō Tanizaki'nin "Naomi: Aptalın Aşkı" adlı eserini inceleyeceğiz. 1924'te yayınlanan bu roman, Batı toplumunun yükselişte olduğu bir dönemde Japonya'nın geleneksel ve modern değerler arasındaki çatışmasını anlatıyor. Hem karakterlerin derinliği hem de hayatın bariz dinamikleri ile ilgi çeken bu kitap, karşılıksız aşkın nelere yol açabileceğini ve aşkın gözü ne denli kör edebileceğini bize gösteriyor.
Roman, 28 yaşındaki mühendis Jōji Kawai'nin, Naomi adında 15 yaşındaki genç bir kızla tanışmasıyla başlıyor. Naomi, güzelliği ve Batılı görünümüyle Jōji'nin dikkatini çeker. Jōji, Naomi'yi himayesi altına almaya ve ona Batılı bir eğitim vermeye karar verir. Bu süreçte Naomi'ye İngilizce dersleri verir, onu tiyatrolara ve sinemalara götürür, hatta Batılı tarzda giyinmesi için ona kıyafetler alır. Zamanla Naomi, Jōji'nin sunduğu ekonomik fırsatlardan yararlanarak lüks içinde yaşar ve daha bağımsız, özgüvenli bir hale gelir. Kitapta ise tam olarak şöyle geçer: “Sevdiğiniz kadın özgüven kazansın diye uğraşmak iyi bir şey ama sonuçta kendi özgüveninizi kaybediyorsunuz. O noktadan sonra da kadının kurduğu üstünlükten kolay kolay kurtulamıyorsunuz. Bu da sizi hiç ummadığınız felaketlere sürüklüyor (sayfa 63)”.
Bu sıra da Jōji, Naomi'nin güzelliğine ve çekiciliğine kapılarak onun her isteğini yerine getirir. Ancak Naomi, Jōji'nin bu zaafını kullanarak kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmeye başlar. Naomi'nin özgür ruhlu ve bağımsız doğası zamanla Jōji'yi yıpratır. Naomi'nin sadakatsizliğine ve fikrini değiştirmesine rağmen Jōji onu bırakamaz ve Jōji ona olan duygularının ani değişimlerini şöyle ifade eder: “Kıza karşı hissettiğim aşk ve nefret aynı gece içinde defalarca, bir kedinin gözleri gibi değişiyordu (sayfa 119)”. Naomi'nin etkisi altında Jōji bir aptal haline gelir. Naomi, Jōji'yi kullanarak zayıf yönlerinden yararlanır ve kendi hayatını istediği gibi şekillendirir. Bu süreçte Jōji, Naomi'nin kendisini aldattığını ve başka erkeklerle görüştüğünü öğrenir. Ancak Naomi'ye olan derin sevgisinden dolayı ondan ayrılamaz.
Sonraki bölümlerde Jōji'nin Naomi'ye olan sevgisi ve bağlılığı daha da güçlenir ve onsuz yapamayacağını anlar. Jōji, Naomi'yi memnun etmek için çok çabalar ve bu süreçte özgüvenini kaybeder. Naomi ise Jōji'nin zayıflıklarından yararlanarak hayatını istediği gibi yaşamaya devam eder. Jōji, Naomi'ye olan sevgisinden dolayı kendi sınırlarını ve normlarını aşar. Naomi'nin etkisiyle kendini kaybeden Jōji aptalın birine dönüşür.
Aşkın gözü nasıl kör ettiğini göreceğiniz bu romanda, sayfalar ilerledikçe Naomi’nin yüzsüzlüklerine 'yok artık' diyecek, Jōji için ise 'bu kadar aptal olunmaz ya' diye hayıflanacaksınız. Bir karakterin baskın, diğerinin ise itaatkâr olduğu bu hikâye sizi şaşırtacak bu zıt kutuplu insanların diyaloglarını okudukça sizin için kelimeler kifayetsiz kalacak. Benim için tüm zamanların favorilerine girmiş olan bu kitaba bir şans verebilirsiniz ama sizi ufaktan uyarmam lazım. Aman dikkat diyelim kolunuzu Naomi’ye kaptırmayın.
Kitabı satın almak için: