Elinizdeki kitap, son derece ilginç ve ibretlik bir tarihsel olayın öyküsünü anlatıyor.
İşgal edilen yerlerdeki bankaları soyup, buralardaki varlıklara el koyan, ancak bununla da yetinmeyip, savaş boyunca toplama kamplarında kitlesel ölümlere yolladığı Yahudi, Roman, solcu ya da “aryan olmayan“ kişilerin dirisini ve ölüsünü altın diş kaplamalarına dek soyan Nazi yetkilileri, bu insanlık utancının baş sorumlularıdır. Ancak bu rezil soygunun aktörleri yalnız onlar değildir...
Savaş ertesinde kurulan Üçlü Komisyon, sorumlu tuttuğu devletlerden, oluşturdukları bir “altın havuzu“na gerekli katkıyı yapmalarını istemiştir. Nazi soygunundan pay aldığını öne sürdüğü devletler arasında Türkiye de yer almıştır. Türkiye, önce 1945-47 arasında, daha sonra da yeniden 1953'te kendisine yöneltilen bu suçlamalara maalesef zamanında gereken yanıtı verememişti. Ancak Soğuk Savaş koşullarında Türkiye'yi fazla sıkıştırmak istemeyen Batılılar, konuyu soğumaya bırakmışlardı. Konu, Soğuk Savaş ertesinde, 1990'ların sonlarında yeniden ısıtılacaktı.
1996'da ABD Başkanı Clinton, bir komisyon oluşturarak, “Yahudi Soykırımı Kurbanlarının Varlıkları“ konusunun araştırılmasını yeniden başlatıyordu. Amerikan Komisyonu, 1997 yılındaki taslak raporunda ve ikazlarımıza karşın Aralık 1997'deki Londra Konferansı'nda, Türkiye'ye ağır suçlamalar yöneltiyordu.
1997'de devlet olarak böyle suçlamalarla karşı karşıya kalınca, biz de Hükümet olarak konuyu araştırıp, yanıtlamaya karar verdik. Bu işin eşgüdümünü ve siyasal alanda yürütülmesini Devlet Bakanı olarak ben üstlendim. 1997-1998 yılları boyunca değerli araştırmacı arkadaşlarımla birlikte Türkiye'nin bu soykırım-soyguna hiçbir yönden ortak olmadığını kanıtlayıp, herkese gösterdik.
Sonunda ABD Komisyonu, Türkiye'ye karşı öne sürdüğü suçlamaları kaldırmış ve nihai raporlarında Türkiye'den söz etmemiştir. Bu konuda başarılı olduğumuz bilmek ve üstelik bunu başka konularla karıştırmadan, başkalarıyla ilişkilerimizi zehirlemeden yapabilmiş olmak, bana kıvanç veriyor.
- Prof. Dr. Şükrü Sina Gürel
- Açıklama
Elinizdeki kitap, son derece ilginç ve ibretlik bir tarihsel olayın öyküsünü anlatıyor.
İşgal edilen yerlerdeki bankaları soyup, buralardaki varlıklara el koyan, ancak bununla da yetinmeyip, savaş boyunca toplama kamplarında kitlesel ölümlere yolladığı Yahudi, Roman, solcu ya da “aryan olmayan“ kişilerin dirisini ve ölüsünü altın diş kaplamalarına dek soyan Nazi yetkilileri, bu insanlık utancının baş sorumlularıdır. Ancak bu rezil soygunun aktörleri yalnız onlar değildir...
Savaş ertesinde kurulan Üçlü Komisyon, sorumlu tuttuğu devletlerden, oluşturdukları bir “altın havuzu“na gerekli katkıyı yapmalarını istemiştir. Nazi soygunundan pay aldığını öne sürdüğü devletler arasında Türkiye de yer almıştır. Türkiye, önce 1945-47 arasında, daha sonra da yeniden 1953'te kendisine yöneltilen bu suçlamalara maalesef zamanında gereken yanıtı verememişti. Ancak Soğuk Savaş koşullarında Türkiye'yi fazla sıkıştırmak istemeyen Batılılar, konuyu soğumaya bırakmışlardı. Konu, Soğuk Savaş ertesinde, 1990'ların sonlarında yeniden ısıtılacaktı.
1996'da ABD Başkanı Clinton, bir komisyon oluşturarak, “Yahudi Soykırımı Kurbanlarının Varlıkları“ konusunun araştırılmasını yeniden başlatıyordu. Amerikan Komisyonu, 1997 yılındaki taslak raporunda ve ikazlarımıza karşın Aralık 1997'deki Londra Konferansı'nda, Türkiye'ye ağır suçlamalar yöneltiyordu.
1997'de devlet olarak böyle suçlamalarla karşı karşıya kalınca, biz de Hükümet olarak konuyu araştırıp, yanıtlamaya karar verdik. Bu işin eşgüdümünü ve siyasal alanda yürütülmesini Devlet Bakanı olarak ben üstlendim. 1997-1998 yılları boyunca değerli araştırmacı arkadaşlarımla birlikte Türkiye'nin bu soykırım-soyguna hiçbir yönden ortak olmadığını kanıtlayıp, herkese gösterdik.
Sonunda ABD Komisyonu, Türkiye'ye karşı öne sürdüğü suçlamaları kaldırmış ve nihai raporlarında Türkiye'den söz etmemiştir. Bu konuda başarılı olduğumuz bilmek ve üstelik bunu başka konularla karıştırmadan, başkalarıyla ilişkilerimizi zehirlemeden yapabilmiş olmak, bana kıvanç veriyor.- Prof. Dr. Şükrü Sina Gürel
Stok Kodu:9789944298056Boyut:13.50x20.00Sayfa Sayısı:240Basım Tarihi:2007-04Çeviren:Arif UğurKapak Türü:CiltsizKağıt Türü:2. HamurDili:Türkçe
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
- Yayınevinin diğer kitapları