Allah İçin Bir Şey Yap
Sevap Kazanma Yolları
Abdulkadir Suphandağı
Zülkarneyn (a.s) gece bir bölgeden geçerken ordusuna: “Ayağınıza takılan şeyleri toplayın” diye emir verir. Bunun üzerine bazıları “Çok yürüdük, yorgunuz ayağımıza takılan şeyleri toplarsak ağırlık yapacağız” diyerek hiçbir şey toplamıyorlar.
Bazıları da “Madem Komutanımız emretti, biraz toplayalım,” diyerek az bir şey topluyorlar.
Bazıları da “Komutanımız boşuna emretmez. Bir bildiği vardır” diyerek ellerine ne geçtiyse topluyorlar. Sabahleyin bakıyorlar ki, meğer bir altın madeninden geçmişler, ayaklarına değen şeyler de altınmış.
Bunu anlayınca:Hiç almayanlar: “Keşke alsaydık, neden komutanımızı dinlemedik” diyerek hüzünle dövünüp duruyorlar.
Az alanlar: “Keşke biraz daha fazla alsaydık” diyerek derin bir üzüntü ile ah vah ediyorlar.
Her şeyi alanlar ise: “Ah ne olurdu da üzerimizde ki ehemmiyetsiz yükleri atıp yerine bunlardan daha çok alsaydık” diyerek, yine pişmanlıklarını dile getiriyorlar.
İşte biz de tıpkı bu kıssada anlatılan insanlar gibiyiz. Tek farkımız hayatımız var ve yaşıyoruz. Bize neyin altın kıymetinde, neyin de değersiz olduğu bildirilmiş. Yoksa yarın biz de pişman oluruz.
Hiç sevabı olmayanlar: “Keşke iyilik etseydik, iyilerle oturup kalksaydık bu ezikliği, pişmanlığı yaşamasaydık.”
Sevabı az olanlar;“Keşke bu imkanın kıymetini bilseydik de biraz daha sevap işleseydik,”
Sevabı çok olanlar da; “Keşke iyiliklerimizi, ibadetlerimizi kat kat artırsaydık da, makamımızı yükseltip, biraz daha sevap işleyecek ameller yapsaydık...” diyeceklerdir.
İşte elinizde tuttuğunuzu kitap size “Hayatın bir altın madeni olduğunu hatırlatmaya çalışıyor. Dünya, ahiretin altın madeni ile dolu tarlasıdır ve biz o tarladan geçiyoruz. Peki, o zaman ne duruyoruz” diyor.
Son pişmanlık fayda vermez.
- Açıklama
Zülkarneyn (a.s) gece bir bölgeden geçerken ordusuna: “Ayağınıza takılan şeyleri toplayın” diye emir verir. Bunun üzerine bazıları “Çok yürüdük, yorgunuz ayağımıza takılan şeyleri toplarsak ağırlık yapacağız” diyerek hiçbir şey toplamıyorlar.
Bazıları da “Madem Komutanımız emretti, biraz toplayalım,” diyerek az bir şey topluyorlar.
Bazıları da “Komutanımız boşuna emretmez. Bir bildiği vardır” diyerek ellerine ne geçtiyse topluyorlar. Sabahleyin bakıyorlar ki, meğer bir altın madeninden geçmişler, ayaklarına değen şeyler de altınmış.
Bunu anlayınca:Hiç almayanlar: “Keşke alsaydık, neden komutanımızı dinlemedik” diyerek hüzünle dövünüp duruyorlar.
Az alanlar: “Keşke biraz daha fazla alsaydık” diyerek derin bir üzüntü ile ah vah ediyorlar.Her şeyi alanlar ise: “Ah ne olurdu da üzerimizde ki ehemmiyetsiz yükleri atıp yerine bunlardan daha çok alsaydık” diyerek, yine pişmanlıklarını dile getiriyorlar.
İşte biz de tıpkı bu kıssada anlatılan insanlar gibiyiz. Tek farkımız hayatımız var ve yaşıyoruz. Bize neyin altın kıymetinde, neyin de değersiz olduğu bildirilmiş. Yoksa yarın biz de pişman oluruz.Hiç sevabı olmayanlar: “Keşke iyilik etseydik, iyilerle oturup kalksaydık bu ezikliği, pişmanlığı yaşamasaydık.”
Sevabı az olanlar;“Keşke bu imkanın kıymetini bilseydik de biraz daha sevap işleseydik,”
Sevabı çok olanlar da; “Keşke iyiliklerimizi, ibadetlerimizi kat kat artırsaydık da, makamımızı yükseltip, biraz daha sevap işleyecek ameller yapsaydık...” diyeceklerdir.
İşte elinizde tuttuğunuzu kitap size “Hayatın bir altın madeni olduğunu hatırlatmaya çalışıyor. Dünya, ahiretin altın madeni ile dolu tarlasıdır ve biz o tarladan geçiyoruz. Peki, o zaman ne duruyoruz” diyor.
Son pişmanlık fayda vermez.
Stok Kodu:9786059780483Boyut:13.50x21.00Sayfa Sayısı:248Basım Tarihi:2016-05Kapak Türü:CiltsizKağıt Türü:2. HamurDili:Türkçe
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
- Yayınevinin diğer kitapları